Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı veya yokluğu gerekli hususlar dava açılmadan önce kanuni olarak bulunmak zorundadır. Bunlar, başka bir deyişle, davanın görülebilirlik şartlarıdır. Dolayısıyla, davanın hakim tarafından esasen incelemeye geçilebilmesi için kabule şayan olup olmadığı, dava şartlarına bağlıdır. Dava şartları oluşmadığı takdirde dava usulden reddedilir.
Dava Şartları Nelerdir?
Dava şartları Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. HMK gereğince:
Dava şartları MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 115 gereğince dava şartları hakim tarafından her zaman incelenmekte, taraflar dava şartına ilişkin itirazlarını kanun gereğince her zaman ileri sürebilmektedir.
MADDE 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
ÖRNEK USULDEN RED KARARLARI
YARGITAY 8. HD E. 2018/3425 K. 2019/3983 T.10.04.2019
“Mahkemece, dava dosyası ile Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/121 esas sayılı dava dosyasının tarafları ve konusunun aynı olduğu, Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesince her ne kadar davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de Mahkemece verilen bu kararın kesinleşmediği, bu nedenle DERDESTLİK teşkil ettiğinden dolayı davanın usulden reddine”
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2017/11-420 K. 2019/198 T. 21.2.2019
01.10.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun harç ve avans ödenmesi başlıklı 120. maddesine göre, “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı’nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” Anılan Kanunun 114. maddesinin “g” bendinde, gider avansının dava şartlarından olduğu belirtilmiştir. Dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115. maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” denilmiştir. Kanun’un 448. maddesinde ise, kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı belirtilmiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU USULDEN RED KARARLARI
4.2.Gerekçeli Karar
Dosya muhteviyatı birlikte değerlendirildiğinde; Kaza tarihinde 3 yaşında olan 2015 doğumlu olan …………. ın “Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre maluliyetinin tespiti için gerekli olan rapor ile başvuru yapılmadığından başvurunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
5. KARAR
1- Başvurunun usulden reddine,……
——————————————————————————————————————————–
Verilen kesin süre içerisinde dosyaya sunulan evraklar incelendiğinde; kazada maluliyete uğrayan başvuranın kusurlu aracın sürücüsü ile uzlaştırmaya girdikleri ve buna dair tutanağın düzenlendiği, bu doğrultuda ……. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından …….. Soruşturma no’lu dosyasından verilen ……………. tarihli kararda “Uzlaşma sonucunda şüphelilerin edimini yerine getirmesi nedeniyle, CMK’nın 172/1 ve 253/19. Maddesi uyarınca kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına” dair hüküm verildiği anlaşılmıştır.
CMK 253/19 “(19) Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. “
Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır. Denilmektedir. Taraflar arasında mutabakata varıldığı anlaşılmakla yargılamaya son verilmiştir. Buna göre; CMK madde 253 kapsamında taraflar anlaşma sağladığından sigorta şirketinin yükümlülüğü sona ermiş ve davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
4. KARAR Sigorta Tahkim Komisyonu’nca Hakem Heyetimize tevdi edilen …….. esas sayılı başvurunun, tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak, ilgili mevzuat hükümleri ve yargı kararları çerçevesinde incelenmesi sonucunda yukarıda izah edildiği üzere;
1. Başvurunun usulden reddine,