• 15 Ekim 2024
  • admin
  • 0

Türk Ceza Kanunu’nun Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti başlıklı Madde 188/1 hükmü gereğince Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak İMAL, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

İmal suç tanımıyla bağlı olarak kanunumuzda herhangi bir açık anlatıma yer verilmemiştir. Uyuşturucu madde imali, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesinin 1. Maddesine göre: İstihsal hariç, uyuşturucu madde elde edilmesini mümkün kılan bütün işlemleri ifade eder. Ve uyuşturucu maddelerin arıtılması ve diğer uyuşturucu maddelere dönüştürülmesi işlemlerini kapsar. Ülke içindeki uyuşturucu veya uyarıcı madde miktarının artışının önlenmesi bakımından imal kavramı sadece fabrikasyon anlamında değil, her ne şekilde olursa olsun kullanıma elverişli hale getirmek şeklinde anlaşılması gereklidir[1]. 1971 Tarihli Psikotrop Maddeler Sözleşmesinin 1. Maddesine göre de “psikotrop (Uyuşturucu) maddelerin elde edilebileceği tüm işlemler demek olup psikotrop maddelerin arıtılması ve diğer psikotrop maddelere dönüştürülmesini de kapsar. Deyim aynı zamanda eczanelerde reçeteyle yapılan preparatların yapılmasını da içine alır.” Bu tanımlara göre uyuşturucu maddelerin niteliğinde değişiklik yapmayan işlemler imal kavramına girmemektedir. Uyuşturucu ve uyarıcı madde imali Yargıtay’ın çeşitli kararlarında tanımlanmıştır. Şöyle ki;

Yargıtay 20. Ceza Dairesi, E. 2018/1653 K. 2018/2744 T. 07.06.2018 tarihli kararında :“Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesinin 1. maddesinin 1 (n) bendinde yer alan, “İmal deyimi: istihsal hariç, uyuşturucu madde elde edilmesini mümkün kılan bütün işlemleri ifade eder ve uyuşturucu maddelerin arıtılması ve diğer uyuşturucu maddelere dönüştürülmesi işlemlerini kapsar,” şeklinde uyuşturucu madde imali işlemini tanımlanmış olup bu bilgiler ışığında sözleşmedeki tanıma göre;

  1. a) Başlı başına uyuşturucu veya uyarıcı özelliği bulunmayan maddelerden, kimyasal işlemler sonunda uyuşturucu veya uyarıcı bir maddenin elde edilmesi (Başlı başına uyuşturucu veya uyarıcı niteliği bulunmayan maddelerden, tümüyle sentetik olarak uyuşturucu veya uyarıcı madde elde edilmesi),
  2. b) Bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin başka bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye dönüştürülmesi (Morfinin eroine dönüştürülmesi gibi),
  3. c) Herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin damıtma, elektroliz ya da flotasyon gibi yöntemlerle arıtılması (Bir karışım içindeki uyuşturucu veya uyarıcı nitelikteki etken madde oranının yükseltilmesi).

Durumlarında uyuşturucu veya uyarıcı maddenin imal edildiği kabul edilebilir.”

 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2021/14454 K. 2022/9074 T. 14.09.2022 tarihli kararında: Ülkemizin taraf olduğu 1961 TEK Sözleşmesi’nin 1. maddesinde yer alan imal ve ilgili diğer terimlerin anlamlarına bağlı kalınarak uyuşturucu madde imal etme;

en az iki farklı maddenin, kimyasal tepkimeye sokulması sonucu bunlardan değişik nitelikte ve uyuşturucu özelliği bulunan yeni bir madde elde edilmesi veya bir uyuşturucu maddenin başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesi ya da bir uyuşturucu maddenin arıtılması işlemidir” açıklamasıyla imal kavramı detaylıca açıklanmıştır.

İmal, Yargıtay Kararları uyarınca üç şekilde olabilmektedir.

  1. a) Başlı başına uyuşturucu veya uyarıcı özelliği bulunmayan maddelerden, kimyasal işlemler sonunda uyuşturucu veya uyarıcı bir maddenin elde edilmesi
  2. b) Bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin başka bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye dönüştürülmesi
  3. c) Herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin damıtma, elektroliz ya da flotasyon gibi yöntemlerle arıtılması

Doktrinde ve uygulamada sıklıkla tartışılan hint keneviri bitkisinin öğütülerek toz haline getirilmesi halinde, işlenme olarak değil fiziksel yapısındaki değişim olarak kabul edildiğinden Yargıtay uygulamalarına göre uyuşturucu madde imalatı sayılmamaktadır. Genel kabule göre de kenevirin toprağa ekilip yetiştirilmesi, yapraklarının toplanıp kurutulması ya da yapraklarından reçinenin toplanması üretim sayılmaktadır[2]. Yargıtay’da içtihatlarında esrarın imalinin mümkün olmadığını kabul etmektedir.[3]

 

İÇTİHATLAR

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2021/17157 K. 2023/5117 T. 05.06.2023:“Temyizin kapsamına göre;

  1. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Suç tarihinde, 14/06/2019 günü,… ili …ilçesinde, saat 17:30 sularında, kolluk tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri sanık …’ın evinin çatı katında uyuşturucu madde imal ederek sakladığı sonra da buradan piyasaya sürmeye çalıştığından bahisle burada yapılan aramada, suça konu maddelerin ele geçirildiği, ele geçirilen maddeler, dosyada mevcut raporlar, üzerinde uyuşturucu madde bulaşığı olan hassas terazi,

kendiliğinden uyuşturucu madde olmayan işlemden geçip imal edilmek üzere bulundurulan ve uyuşturucu etken maddesi bulunan bitki parçaları ile imal edilmiş hazır halde uyuşturucu madde bulunması ve tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanığın eyleminin uyuşturucu madde imal etme suçunun oluşturduğu kanaati ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin bir inci fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.,

  1. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Bölge Adliye Mahkemesince, yapılan ihbarda sanığın adresinde uyuşturucu madde imal ettiği ve zulaladığı ifade edilmiş ise de, arama tutanağından da anlaşılacağı üzere, sanığın ikametinin çatı katında uyuşturucu maddelerin hazırlanmış vaziyette, poşet ve valizler içerisinde elde edildiği, imalat yapıldığına ilişkin bulaşık vaziyette herhangi bir malzemenin elde edilemediği, adli tıp kurumu raporunda da yukarıda belirtildiği üzere, katı haldeki sentetik kannabinoidleri sıvı hale getirecek kimyasal çözücü ile sentetik kannabinoid emdirilmiş bitki parçaları ve henüz sentetik kannabinoid emdirilmemiş bitki parçaları ile birlikte aynı ortamda bulunmakta ise de, sanığın bu maddelerin mevcut haliyle getirilerek kendisine bırakıldığına ilişkin tüm aşamalardaki savunması da dikkate alındığında, uyuşturucu maddenin sanık tarafından imal edildiğinden veya sanığın imalat sürecine katıldığından söz etmeyi sağlayacak bir maddi delilin elde edilemediği, adli tıp kurumu raporunun da imalatın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunu mahkemenin değerlendirmesine tabi tuttuğu anlaşıldığından sanığın eyleminin uyuşturucu maddeyi kullanma dışı maksatla depolama ya da bulundurma suçu kapsamında kabul edilebileceği değerlendirilmiş, sanık 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında sorumlu tutularak İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, arama kararında bir hukuka aykırılık bulunmadığına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 08.07.2021 tarihli ve 2021/1346 Esas, 2021/1704 karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin bir inci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin bir inci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,”

 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2021/16402 K. 2022/313 T. 12.01.2022 tarihli kararında:”Olay yerinden elde edilen uyuşturucu madde, kimyasal maddeler, alet ve malzemeler nazara alınarak uyuşturucu madde imalinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunda 14.04.1982 tarih ve 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 7. maddesi ile kurulmuş bulunan Adli Tıp 5. İhtisas Kurulundan mütalaa alınması,”

 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2021/14454 K. 2022/9074 T. 14.09.2022 tarihli kararında:”Ülkemizin taraf olduğu 1961 TEK Sözleşmesi’nin 1. maddesinde yer alan imal ve ilgili diğer terimlerin anlamlarına bağlı kalınarak uyuşturucu madde imal etme; “en az iki farklı maddenin, kimyasal tepkimeye sokulması sonucu bunlardan değişik nitelikte ve uyuşturucu özelliği bulunan yeni bir madde elde edilmesi veya bir uyuşturucu maddenin başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesi ya da bir uyuşturucu maddenin arıtılması işlemi” olup, sadece imal için gerekli alet ve malzemelerin hazırlanmasının icra hareketlerinin başladığını kabul için yeterli olmadığı dikkate alındığında; sanığın sabit olan eyleminin “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu oluşturduğunu kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı halde istinaf kararında, sabit olan eylemin “uyuşturucu madde imal etme” suçunu oluşturduğu eleştirisine yer verilmesi,

Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz istekleri bu nedenlerle yerinde olduğundan, CMK’nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,”

[1] Erman-Özek, s.263 vd.

[2] Yargıtay 10.CD. 21/05/1192;5557/6015

[3] Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçları, Birsen Elmas, s.65

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir