A-ZORUNLU MALİ MESULİYET SİGORTASI NEDİR?
Zorunlu mali mesuliyet sigortası (ZMMS) da 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve 101. maddeleri ile düzenlenmiş zorunlu bir özel sigorta türüdür.
Bu sigortanın amacı, trafik kazaları nedeniyle üçüncü kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilebilmesi olduğu gibi; zarardan sorumlu olan motorlu araç işleteninin kaza riskine karşı ekonomik bakımdan korunmasıdır. Fakat günümüzde, Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan bedeni başvurular açısından değerlendirildiğinde sigortalı aracın haksız eylemleri neticesinde zarar gören şahısları koruma amacına yöneldiği görülmektedir. Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, motorlu araç işleteni sayılan kişilerin zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaları gerekmektedir (KTK m. 91/1).
Zorunlu trafik sigortası, kimi zaman kaskoyla karıştırılabiliyor. Her iki sigorta motorlu taşıtlar için yapılsa da tamamen farklı hasarları güvence altına almaktadır. Kasko, kaza durumlarında sizlerin arabasında oluşan maddi hasarları karşılamaktadır. Zorunlu trafik sigortası neleri karşılar? Zorunlu trafik sigortası, kaza durumunda karşı tarafa verdiğin zararları karşılıyor. Eğer kaza anında araç yeni alındığı için veya sigorta poliçesi süresinin dolup yenilenmemesi sebebiyle zorunlu mali mesuliyet sigortanız yaptırılmamışsa, kaza sonrasında meydana gelen maddi ve manevi zararların tamamından sizler sorumlu olmaktasınız. Meydana gelen zarardan dolayı şahsi sorumluluğunuza başvurulmaması adına mutlaka Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yaptırılması gerekmektedir.
Bu sigortaya uygulamada “trafik sigortası” da denilmektedir. Bu sigorta, bir tür kaza sigortasıdır. Sigorta primleri, araçların cinsine göre sigortanın en az tutarları üzerinden yapılır.
B-TRAFİK SİGORTASI YAPTIRMAK ZORUNDA OLANLAR
1-Araç sahibi – İşleten – Girişimci
2- Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunanlar
3- Motorlu araç yarış düzenleyicileri
4- Motorlu araç römorkları ve çekilen araçlar yönünden sorumluluk sigortası
5- Devlet ve kamu tüzel kişileri
6- Yabancı plakalı taşıtlar
C-İHTİYARİ MALİ MESULİYET SİGORTASI
Yazımızın bu kısmına kadar aracınız için yaptırılması gereken zorunlu mali mesuliyet sigortasından bahsedildi. Ancak zorunlu sigortaya ek olarak ihtiyari mali mesuliyet sigortası da yaptırılabilmektedir. İMMS nedir? İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası, zorunlu mali mesuliyet sigortasında teminat altına alınan bedellere ek olarak trafik kazasında meydana gelen karşı araç hasar ve değer kaybı bedeli ile varsa yolcunuzun veya karşı araçta yer alan şahısların bedeni zararlarını poliçenizde yer alan teminat miktarına ek olarak belirlenen bedelde teminat altına almaktadır.
Örnek verecek olursak 2022 yılının ilk çeyreğinde sakatlık teminat miktarı 460.000,00 TL dir. Poliçenizde yer alan 460.000,00 TL sakatlık teminatına ek olarak 100.000,00 TL İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ile meydana gelecek zararı 100.000,00 TL ek güvenceye aldınız. Karşı araçta sürücü olarak yer alan şahısta meydana gelen zarar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasından gelen 460.000,00TL ile İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası’nda belirlenen 100.000,00 TL; toplamda 560.000,00 TL sigorta şirketleri tarafından karşılandıktan sonra eğer bakiye miktar kalması halinde bu bakiye miktardan, kazaya kusuruyla sebebiyet veren araç sürücüsü malvarlığıyla sorumluluğu gündeme gelecektir. Üst kısımda örnek olarak verilen teminat miktarları üzerinden şu durum söylenebilecektir: Meydana gelen zararda araç sürücüsü olarak sizlerin kusuru varsa bu kusur üzerinden yapılan hesaplama 560.000,00 TL’yi aşması halinde malvarlığınızla sorumluluğunuz devam etmektedir. Ancak zarar gören tarafın sizler olması üzerine, zarar kalemleri 560.000,00 TL altında kalması halinde uğradığınız zararın sigorta şirketlerinden tahsili mümkün olmaktadır.
Sigorta şirketi vekili olarak uzun mesai harcadığımız Sigorta Tahkim Komisyonu başvuru sürecinde; başvurucularımızın en fazla %10’u uğradığı zararı poliçe limiti üzerinden almaktadır. Poliçe limiti ise sizler tarafından tanzim edilen sigorta sözleşmelerinde belirtilen en yüksek teminat bedelidir. Bu bedeller her yıl artmakta ve sizlerin kaza yaptığı yıla göre poliçe limitleri üzerinden zararlarınız karşılanmaktadır.
D-Neden Sigorta Tahkim Komisyonu?
Öncelikle Tahkim Nedir?
Tahkim, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların devlet mahkemeleri yerine hakem adı verilen kimseler aracılığı ile nihai olarak çözümlenmesidir. Sigorta Tahkim Komisyonu ise zorunlu ve ihtiyari sigortalar açısından uyuşmazlıkların Asliye Ticaret Mahkemesinde veya Asliye Hukuk Mahkemesinde dava yoluna başvurmadan hızlı, etkin sonuç almak için başvurulan alternatif uyuşmazlık giderme yoludur. Tahkim Komisyonunda uyuşmazlığa konu dosya hakeme havale edildikten sonra 6 ay içerisinde uyuşmazlığı çözüme kavuşturmak zorundadır. Ülkemizde mahkemelerin iş yoğunluğu ile davanın nihai bitiş süresi gerçekçi olarak ele alındığında Tahkim yolunu tercih etmek başvurucularımızın lehine olmaktadır.
Tarafımızca sınırlı sayıda müvekkil alınması tercih edilerek sizlerin dosyalarında hızlı ve etkin netice almak amaçlanmaktadır. Belirli sayıda dosyaya ulaştığımızda yeni dosya almayarak halihazırda trafik kazasından kaynaklı maluliyet veya geçici iş göremezlik talepli mevcut dosyaların kapatılmasına özen gösterilmekte ve sizlere sunulan hizmet kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır.
E-KİMLER BAŞVURU HAKKINA SAHİPTİR.
Türk Borçlar Kanunu madde 49: «Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı KTK’nın 88.maddenin 1.fıkrasında; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsilen (ortaklaşa-zincirleme) sorumlu tutulurlar.” Hükmü tanzim edilmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 91. maddesi; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere malî sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” düzenlemesi ile Trafik Poliçesinin teminat kapsamını belirlemiştir. Bu teminat kapsamında trafik kazası akabinde başvurucuların zararları limit dahilinde sigorta şirketleri tarafından karşılanmaktadır.
Atıf yapılan KTK 85. md. de; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Trafik Poliçesi genel şartları A.1 maddesinde poliçenin kapsamı başlığı altında “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklindeki düzenleme ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesiyle uyumlu olarak düzenleme yoluna gidilmiştir. Türk Ticaret Kanunu ’nun 1459. maddesinin 1. Fıkrasında: Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder. hükmünü içermektedir.
Yukarıda belirtilen maddelerden çıkan sonuç şudur; sigorta şirketleri, kaza neticesinde oluşan zararları karşılamak adına araç sürücüsünün veya araç işleteninin rizikosunu üstlenmektedir.
KİMLER BAŞVURUCU OLARAK SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAZMİNAT HAKKINA SAHİPTİR.
Özellikle belirtmek gerekir ki Türk Borçlar Kanunu gereğince, meydana gelen kazada zararın doğmuş olması gerekmektedir. Maddi veya bedeni zararlar bakımından şu kişiler başvuru hakkına sahiptir:
1-Araç sürücüleri.
Meydana gelen kazada araç sürücüsünün başvuru hakkı ancak çift taraflı kazada mümkün olmaktadır. KİMSE KENDİ KUSURUNA DAYANARAK BİR HAK ELDE EDEMEYECEĞİNDENtek taraflı kazalarda araç sürücüsü kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği için asli ve tam kusurlu sayılmaktadır. Bu sebeple kendi kusurundan dolayı tazmin talebinde bulunması mümkün değildir. Üstelik aracın sahibinin kendisi (zarar gören) olması ihtimalinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince yolcu konumunda olsa dahi başvuruda bulunması mümkün değildir. ZMMS genel şartları gereğince araç işletenlerinin bedeni hasarı poliçe teminat kapsamında yer almamaktadır.
Çift taraflı veya daha fazla tarafın yer aldığı kazada araç sürücüsünün kusuru varsa bu kusur oranı toplam tazminattan düşürülerek tazminat hesaplaması yapılmaktadır. Örneği çift taraflı kazada başvurucumuz %25 kusurlu, karşı araç sürücüsü %75 kusurlu ise tazminat hesabı kusur açısından karşı araç sürücüsünün kusuru olan %75 üzerinden hesaplanmaktadır.
Nadir olarak karşımıza çıkan ayrık durum ise tek taraflı kazalarda araç işleteninin ve araç sürücüsünün farklı olduğu hallerde araç işletenine kusur atfının yapıldığı haller gelmektedir. Aracın işletenine kusur atfedilebilecek hallerin mevcut olması durumunda kaza tek taraflı olsa dahi araç sürücüsü bedeni zararından kaynaklı olarak zararını tazmin edebilmektedir.
2-Yaya(lar)
Karayolları Trafik Kanunu uyarınca araç sürücülerinin yayalara karşı ve yayaların trafik akışını tehlikeye atmaması adına uyması gereken kanun maddeleri, kurallar bulunmaktadır. Bu kurallara riayet edilmeyip kazanın meydana gelmesi halinde yaya; sigortalı aracın kusuru oranında tazminata hak kazanmaktadır. Ancak yayaların asli tam kusurlu olması halinde, tek taraflı araç kazasında sürücünün tazminat hakkı olmadığı gibi kendi kusurundan kaynaklı olarak tazminat elde etme hakkına sahip olamayan yaya açısından da tazminat hakkının var olmadığı söylenmektedir.
3-Araçlarda yolcu olarak bulunan kişiler.
Araçların sigorta poliçelerine başvuru açısından sorun yaşanmayan grup yolcu grubu olarak anılmaktadır. Yolcuların bedensel zararından kaynaklı tazminat talepleri büyük oranda %100 olarak tazmin edilmektedir. Tek taraflı meydana gelen kazalarda; olay yerine gelen polis memurlarının tanzim ettiği Kaza tespit tutanaklarının %95’inde araç sürücüsü asli ve tam kusurlu olarak tespit edilmekte, eğer karayolunun yapısından kaynaklı kusur olmadığı veya aracın aksamından kaynaklı olarak işletene yöneltilecek kusur bulunmadığı sürece bilirkişi raporlarının tamamında araç sürücüsü asli ve tam kusurlu olarak tespit edilip ilgili sigorta şirketinden %100 kusur oranında zarar tazmini yapılabilmektedir. Çift taraflı kazalarda ise yolcunun kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması dolayısıyla her iki aracın sigorta şirketine ayrı ayrı başvuru yaparak tek taraflı araç kazasında olduğu gibi zararını %100 oranında tazmin edebilmektedir.
4-Zarar gören üçüncü şahıslar